Doğal işleve odaklanan ve çevreye duyarlı süreçleri savunan son trendler doğanın pek çok sektöre dahil edilmesini sağladı. Bu kapsamda ‘daha çok doğa’ hayatımıza girecek, daha çok yapay ise hayatımızdan uzaklaşacak gibi görünüyor. 

Doğal elfalar giyimde konforlu bir iklim ve daha uzun süre temiz kalma özellikleri sağlayabiliyor. Örneğin pamuk, keten, bambu ve bunların karışımları ile elde edilen tekstiller vücut sıcaklığına uyum sağlıyor, yazın serin tutuyor.

Son zamanlarda sosyal medyada reklam konusu olan geri dönüştürülmüş deriler, muz ve bambu yaprakları gibi doğal lifler ile yapılmış ayakkabı, mont gibi dış giyim ürünleri, aksesuarlar, kahve atıkları ile boyanmış t-shirtler, hatta duvar seramikleri gibi çok değişik uygulamalara rastlamış olabilirsiniz. Şimdi olur mu dediğimiz bu tip malzemeler önümüzdeki yıllarda muhtemelen normalleşmiş olacaklar. Pet şişelerden geri dönüştürülmüş ayakkabılar satılmaya başladı bile.

Doğayla ilgili farkındalığımızın arttığı son zamanlarda belki bizler de en basit şekliyle hemen uygulanabilir olanlara hayatımızda yer verebiliriz.

Daha çok pamuklu, ketenli ve yün karışımlı giysileri ön plana çıkarmakla başlayabiliriz. Bu elyaflar hem vücutta sentetiklerin sebep olduğu elektriklenme ile oluşan stresi bertaraf etmekte hem de manyetik alan oluşturmamakta. Malum bilgisayar ve telefonda çok vakit geçirir olduk.

Aynı zamanda sentetikler gibi koku oluşturmadıkları için daha uzun süre giyebilir, daha az yıkayabiliriz. Ama hayatımızda mecburen sentetikler var diyorsanız daha az deterjan kullanmayı ve en kısa programı tercih etmeyi deneyebilirsiniz. Çünkü sentetikler neredeyse soğuk su ve çok az deterjanla kolayca temizleniyor.

Terlik ve ayakkabı tabanlarında gerçek deri, bambu ve keten yüzeyler veya geri dönüştürülmüş doğal lifler kullanılan ürünleri araştırabiliriz.